İçeriğe atla

İrfâniye

Vikipedi, özgür ansiklopedi
12.01, 24 Nisan 2012 tarihinde 78.181.67.239 (mesaj) tarafından oluşturulmuş 11067315 numaralı sürüm (Tanımak bilmek)
(fark) ← Önceki hali | Güncel sürüm (fark) | Sonraki hali → (fark)

[[Dosya:

Marifetullah Nedir

i

]] Tanıma, bilme demektir Marifetullah, Allah’ı Kur’anın bildirdiği gibi tanıma, sıfatlarını, isimlerini ve bunların sonsuz kemalde olduğunu bilme, İlâhî hakikatlere vakıf olma, şeklinde özetlenebilir

Allah’a inanan insanın kalbi imanla nurlanmıştır Bu, kör gözün açılmasından, işitmeyen kulağın duymaya başlamasından çok ileri bir inkişafla ruhun, Rabbine kavuşması, Ona inanması ve kendini Onun mahlûku bilmesidir Şimdi sıra, Onu tanıma vadisinde mesafeler almaya gelmiştir

Kur’an-ı Kerim, mümine daima marifet dersleri verir Allah’ın adıyla başlar ve hemen Allah’ın Rahman ve Rahim olduğunu bildirir Bu bir marifettir, yâni Allah’ı tanımaktır; Rahman ve rahim olarak

“Yaratan Rabbinin ismiyle oku!” emriyle Allah Resulü’ne (asm) ve onun şahsında da bütün ümmetine marifet sahasında mesafeler kat etme emri verilmiştir Biz bu emirdeki Rab isminden dersimizi alarak, öncelikle kendimizde tecelli eden ilâhî terbiyeyi okuruz Yüzümüzü gözümüzü okuruz; kalbimizi ruhumuzu okuruz, Kanımızı, hücremizi okuruz Hepsini en güzel ve en faydalı biçimde terbiye eden Rabbimizin rahmetini, keremini okuruz Okudukça onun terbiye ediciliğine olan marifetimiz artar Onun rahmetine marifetimiz artar İhsanını daha güzel, daha net, daha açık seyreder oluruz

Ayetin dev----- geçer, nutfeden yaratıldığımızı ibretle düşünürüz Bizi her şeyimizle o küçücük şifrede yerleştiren ve onu açıp her organımızı yerli yerine koyan Rabbimizin lütfuna, rahmetine hayran kalırız

Rab ismi üzerindeki bu düşüncelerimiz bizi Fatiha Suresine götürür Rabbimizi, “Rabb-ül-âlemin” olarak tanırız O, bizim Rabbimiz olduğu gibi, bütün hayvanlar, bitkiler âleminin de Rabbidir Sema âleminin, arz âleminin de Rabbidir Melek âleminin, cin âleminin de Rabbi Arşın, kürsinin, cennet ve cehennemin de Rabbi Bunları düşündükçe, onun marifetinde daha da terakki ederiz

Rab ismi İlâhî isimlerden sadece birisi Diğer isimleri ve tecellilerini de aynı şekilde tefekkür ederiz Allah’ı Rab olarak tanıdığımız gibi, Rezzak olarak, Muhyi (hayat verici), Kerim olarak, Kadir olarak da tanırız Böylece marifetimiz daha da artar Sonra, bütün bu isimlerin İlâhî sıfatlardan geldiğini düşünürüz Marifetimiz sıfatlar aleminde derinleşir ve genişlenir Ve sonunda, bütün bu sıfatların bir tek zata ait olduğunu bilmekle tevhit sahasına girer, Allah’ı hiçbir mahlukuna benzemeyen, bütün sıfatları gibi zatıyla da eşi ve benzeri olmayan tek zat olarak biliriz

Allah’ın yarattığı eşya üzerinde bilim adamlarının dünya yaratılalı beri kafa yormaları ve her gün yeni keşiflerde bulanmaları, varlık alemini her geçen gün biraz daha tanımaları gösteriyor ki bu eserlerin tümünü yaratan Allah’ı tanımanın, Onun marifetinde ilerlemenin sonu yoktur Peygamber Efendimiz (asm) miraç mucizesinin son durağında, “Ben seni hakkıyla tanıyamadım” buyurmakla, hem bu sahanın sonsuzluğunu, hem de marifetimizi kesinlikle yeterli görmeyip ömrümüzün sona kadar bu yolda ilerlememiz gerektiğini bize ders vermektedir